Friday, November 6, 2009

ZORUNLULUK, SORUMLULUK VE HUZUR...

Hayatimin hatirladigim en erken doneminden beri zorunluluk kavramiyla sorunlarim olmustur. Bir nevi alerji diyebiliriz. Bir seye mecbur tutulmak beni rahatsiz eder. Bu duygunun bazen makul sinirlari zorladigini hissettigim de olmustur. Bir is sahibi olmayi cok istemisken her gun ise gitme zorunlulugu beni huzursuz etmistir. Universite sinavina calisma zorunlulugu da bir meslek secmekte oldugum harika duygusunu hep golgelemistir.

Normalde kendi irademle onunde sonunda yapacagim seyleri, arada bir yerde birisi yap deyince de ayni sinir duygu gun yuzune cikar. Sanki istegimin tam tersiymis gibi bir reaksiyon gelisir. Bu anormalligim cok meydanda da degildir hatta bazen bazi ihmallerimin temelinin bu acayipligime dayandigini da gec farkederim. Kimseye terslendigim, “pasa gonlum ne zaman isterse o zaman yaparim” demisligim yoktur ama, bunca makul kisiligime ragmen bazi seyleri yapmayisimi insanlar ihmalkarlik, bosvermislik olarak yorumlar.

Kimi zaman dusundugumde belli bir tarihe yetismesi gereken her seyi neden son gune biraktigimi da bu huyumla iliskilendiririm.
Sorumluluk duygumun biraz gec gelismesi de belki bu arizam yuzundendir. Aile fertlerimin bazilarinin alinmasini goze alarak bu durumun genetik oldugunu dusundugumu de eklemeliyim.

Butun bunlari yillardir dusunmeme ragmen gecenlerde annem bana cocuklugumdan beri her zaman ne kadar sorumluluk sahibi oldugumu soyleyince bir an durakladim. Her makul evlat gibi kendimi annemin beni tanidigindan daha iyi tanidigimi iddia edecek degilim. Zaten annem de kargaya yavrusu sahin gorunur diye bunu soyleyecek degildir, en azindan bana boyle demeyecegini bilirim. Haliyle dusundum. Sorumluluk ve zorunluluk kavramlari kafamda epeyce dans ettiler. Yine kirmizi isikta beklerken dahiyane fikirler ve simdi unuttugum cumleler kafamda yazildi. Malesef benim hafiza su ustune yazildigindan ben ancak kenardaki islak kuma denk gelenleri kurtarabiliyorum. (Ah su kafa tasimin dili olsa da konussa)

Neyse efendim, 35 yasindan sonra sunu da kesfettim ve anladim ki, benim aslinda sorumluluklarla ilgili bir sorunum yok. Hatta sorumluluklarimi yerine getirmek konusunda gayet istekliyim. Geregini yerine getirebildigim her turlu sorumlulugumun bende biraktigi iz cok rahatlatici bir ic huzuru ve sukur duygusu. Huzurum sorumluluklarimi yerine getirebilmeme bagli da diyebiliriz. Bu acidan bakildiginda artik yaslandigim (ya da daha iyimser bir ifadeyle olgunlastigim) da soylenebilir.

Pekiyi benim bu zorunluluk durumunda karin agrilarina maruz kalmam nedendir? Ise gitme, universite sinavina calisma durumlarinin sorumluluk degil zorunluluk hanesine yazilmasini nasil aciklayacagiz (hadi suna ev islerini de ekleyelim)? Sorunun cevabi nihayet kendimi cozmeye basladigimi dusunmeme sebep oldu. Evet meslek sahibi olmak ve bunun icin gayret gostermeyi bir sorumluluk olarak gorebiliyorum ama bunun icin universite sinavini tek yol olarak kabul edemeyisim onu zorunluluga ceviriyor. (canina yandigimin ozgur ruhu…) Ayni sey is icin de gecerli isimle ilgili gereklilikleri yerine getirmeyi bir sorumluluk olarak kabul edebiliyorum ama bunun icin ise gitmek zorunda olmayi her zaman gerekli gormuyorum. (bu arada ben bir ogretmenim ve cocuklari eve toplamam da teorik olarak imkansiz ama orasini kartistirmayin:)

Velhasil insiyatifle bozmus olan yazariniz cocuklugunda kafasina bir dantela gibi islenmis, yapmasi dunya ve otelere dair gorevleri arasinda sayilmis her sorumlulugu amenna ile karsilayip mis gibi bir huzur duygusuyla ugurlarken; bunlarla iliskilendiremedigi, veya iliskilendirmeye usendigi her konuyu da tevekkul gemisinde sirtinda tasimaya devam ediyor. Ne diyeyim Allah zorunluluklarimi da sorumluluk hanesine yazabilmeyi ve yerine getirebildigim sorumluluklarin huzurunu bu dunyada da ote dunyada da yasamayi nasip etsin.


Not: Son tahlilde bir sey daha kesfettim ki gercek sorumluluklarim olduguna inandigim seyleri ertelememe sebep olan butun tali sorumluluklari zorunluluk olarak goruyor ve karin agrilarina ducar oluyorum ki bu da ayri bir yazi konusudur…(Ariza bitmiyor ki, yaz Allah yaz)

No comments:

Post a Comment