Friday, November 6, 2009

YAZILI ANLATIM: BIR ZIHIN DRENAJI CALISMASI

Nihayet beklenen fay kirigi gerceklesti. Elimde degil engel olamiyorum. Yaziyorum…

Kafamin icindeki sesler susmuyor. Bastan sona yazip burusturup bilincimin dibine atiyordum dusuncelerimi. Bunlari oturup yazmayisimin vicdan azabi ; bu yuzden ustume yapistirdigim tembel yaftasi... Daha fazla tahammul edemeyecegimi anladigim icin yaziyorum.
Belki de “Bir baslarsam belki duramam” diye yazmiyordum. Yani bir yandan da durum tehlike arzediyordu.

Zihnimin derin karanliginda her saniye yeni bir delik acilip bir cok soz durdurulamaz bir hizla cikiyor. Disari yol bulanlarla, bulmasi gerekenler ve hatta yakilip kulleri savrulmasi gerekenler karismaya basladi. Yorgunum. Bu muhasebeye gucum yok. Yillardir bu hesabi kendim ve hic de azimsanmayacak bir grup baskasi icin yapmaktan yoruldum. Bu yorgunluk hic hayra calismiyor.

Olur olmaz her dusunce her soz yolunu sasirip agzimdan cikmaya basladi. Kimi dusunceler - o kalabalikta itismekten- hic alakasi olmayan bambaska sozleri bir dirsek darbesiyle disari ativeriyor agzimdan…

Sucluluk duymaktan biktim. Basima actigim dertlerden ve vicdan tamirciliginden de… Sinirliyim.
Zaman zaman eteklerine yapisma bahtiyarligina sahip oldugum ender-i nadirat dostlarimin kafalarini utuleyisim de cabasi. Ve evet sonra yine vicdan cilasi…

Velhasil yeniden sakin, iyi ve uyumlu olmak istiyorum. Kafa ve yurek coplugumu bosaltmak icIn yazmam gerek. Bu da ise yaramazsa kendimi Turk hekimlerinin zeki, cevik ayni zamanda akilli ve mumkunse kansiz calisanlarina emanet edecegim. (Birden zavalli bir batili doktorun hayatinin icine akla ziyan hikayemle dustugumu hayal ettim. Cisss… Bu hayalden kendimi men ediyorum. 32 kisim dizi senaryosuna bu kafada hic yer kalmadi. Dur daha bahar temizligine yeni basladik!)

Ilk basligimiz kafaya son takilan konu – artik sondan basa gidecegiz, hos belli olmaz ortaya karisik noktasina da gelebiliriz- Evet ne diyordum, son gunlerdeki kafa sesim soruyor da soruyor:

“Empati, empati nereye kadar?”

“Cok empatinin de bir Vietnam sendromu haline donusumu mumkun mu?”

“Hem kendi duygularini hem de karsisindakilerinkini -cifte kavrulmus- dusunmeden yasamaya vicdani (yine o kelime) elvermeyenlerin kilometreleri nerede trak diyor?”

Hatta bugun kirmizi isikta beklerken bunlar ve benzeri sorulara yanit arayan deneme turu yazima cok tumturakli bir baslik bulmustum ancak unuttum. Benim sorunum da bu iste. Su bulasik yikarken ve trafikte beklerken kafama yazdiklarimla nobel bile alirdim ama tembelligin gozu kor olsun. Artik vira bismillah basladik cok sukur. Vatana, millete ve son zamanlarda verdigim gecici (umarim) rahatsizliga maruz kalan insan evladi kimselere hayirli olsun. Hah iste basligi da hatirladim. “Orselenen duygusal zekanin tehlikeleri: Empati bir sosyal kaos sebebi olabilir mi?” gibi bir seydi.

Simdi bu basligi okuyup, dilimizde atlari durdurmak icin soylenen uc harfli kelimeyi kullananlari duyar gibiyim. Zaten basligin asli daha tumturakliydi. Sosyoloji bolumune tez olacak cinstendi ama ne demistik hani “tembel-vicdan” ikilisi yazamamisti. –Tamam kestik, sadede vardik!-

Mesele su: Duygusal zekasi gelismis, sosyal becerileri kuvvetli, akide sekeri kivaminda insanlar, birakin duygusal zekayi normal zekalarini bile yormayan hoduk cogunluk tarafindan orselene, hirpalana, zaman icinde, beyninde bin tilki dolasan birer sosyopat canavara donusebilir mi? Ya da paranoyak olabilir mi? Ya da genc yasta “Baslarim iletisimine, anlayisina, akim derken lokum diyenler daha uzun yasiyor” noktasina gelebilirler mi?

Iste sayin okur bu noktada yazarinizin farkini farkedeceginiz turde bir cevap geliyor: (Bosa dusunmuyoruz herhalde…)

-Evet, bunlarin hepsi mumkundur.

Simdi orneklerle aciklarsam – bir gun yaparim da belli olmaz- iste o zaman doktora tezi solda sifir olur ki bu da okuru gerer. Iyisi mi biz huzurdan ayrilip kendimizi yine zihin kuruntusu uzeri televizyon dizisine verelim. (bkz :fedakarlik, sosyal sorumluluk)

Okur da dusunsun yani… Herseyi de yazardan beklemeyelim degil mi efendim.

No comments:

Post a Comment